ATALAY GİRGİN KİMDİR?

“Atalay Girgin: Manisa’nın Alaşehir ilçesinde, adı yeni kendisi eski bir köyde doğdu. Küçük bir çiftçi ailesinin yaşayan ilk çocuğuydu. Adı ‘Uğur’ konulmadı ama uğurlu geldi. Kardeşleri doğdu, yaşadı. Köyünde başladığı eğitim-öğretim hayatını, Gökçeada Öğretmen Lisesi’nde yatılı, Manisa Kız Öğretmen Lisesi ve Savaştepe Öğretmen Lisesi’nde gündüzlü olarak sürdürüp Alaşehir Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde adım attığı üniversite öğrenimi, uzatmalı bir öğrencilik döneminin sonunda Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe bölümünde sona erdi. Şimdilik, “gazetecilikten sonra severek yaptığım tek iş” diye nitelediği ama buna rağmen, “her an vazgeçebilirim” dediği öğretmenliğe devam ediyor.

Yazma serüvenine şiir ve öykü denemeleriyle başladı. Devrik cümlelerle yazma tutkusuyla kaleme aldığı bir öyküsünün, edebiyat öğretmeni sıfatını taşıyan yetkililerce, “bu yaşında şiirle adam öldürmeyi anlatıyor” diye nitelenip ağzı burnu kan içinde kalıncaya dek dövülmesinden sonra ara verdi. Derdini, teorik ve politik olarak anlatmanın daha doğru olacağını düşündü. Felsefeyi bu çıkmazda tanıdı ve ona sarıldı. Ekonomiden siyasete ve eğitime dek ele aldığı her konuyu bu üç alanda değerlendirip anlamlandırma gerekliliğini fark ettiğinde, bunları ifade etmenin yolunun edebiyattan geçtiğine yeniden ikna oldu. Her fırsatta dergi ve gazete yayınlamaya imrenen, ancak arkadaşlarının engellemeleri nedeniyle yazma serüvenini, felsefeden ve politikadan beslenen teorik-eleştirel inceleme yazılarıyla bir süre Radikal gazetesi, Hürriyet Gösteri, İLE ve İnsancıl dergisi gibi süreli yayınlarda sürdüren yazar, romana yöneldiği günden bu yana, şimdilik, bu yazılarına ara vermiş görünmektedir.

Arkadaşlarının telkiniyle yazdıklarının spesifik bir bölümünü kitaplaştırdı. Bu onun ilk kitabıydı: Öğretmen; düzenin duvarındaki tuğla. Ona kalırsa aslolan anında okuyucuya ulaşan ‘samiztat’ dır. Adıyla, sanıyla fanzin sayılabilecek ama kimliğiyle varım diyerek iktidara kafa tutacak yayınlar peşinde olduğu söyleniyor.”

“Kemeutopyalılar” adını verdiği dizinin birincisi “Yoseuf Walkarney Shabat’ın Kâhya’sı” alt başlığını taşıyan “Mehdi ve Mesih”; ikincisi “Lağımpaşalı” adını taşıyan iki romanla, edebiyatın kenarında dolaşan teorik değerlendirme yazılarından sıyrılıp yıllar sonra da olsa, yeniden edebiyat serüvenine yelken açtı.

“Kemeutopyalılar” roman dizisinin ilk iki kitabı “Bence Kitap” tarafından yayınlanmaktadır. Dizinin üçüncü ve dördüncü kitapları da yakın bir zamanda yayınlanacaktır.